OBS! Letar du efter en beställning lagd före 2025-09-29, 16:00? [klicka här]
fredag - 2025 03 oktober
{"Id":0,"Name":null,"Mobile":null,"Email":null,"Token":null,"Type":0,"ReferencerId":null,"VatConfirm":false,"PublicToken":null,"Culture":"sv-se","Currency":"gbp","CurrencySign":"£","CountryIsoCode":"us","HasSubset":false,"Discount":0.0,"IsProfileComplete":false,"HasCredit":false,"LastActivity":"0001-01-01T00:00:00"}
login
Logga in
shopping cart 0
Kundvagn

Kundvagn

Menu

Produktinformation
ISBN: 9789752896666
Åldersgrupp: Vuxen
Sidor: 343
Vikt: 350 g
Produktmått: 14 x 21 x 2 , 4 cm
Bokomslag: Pocketbok
Ämnen:

Ackoturumlar Cagi: Turkiska 2009

Ackoturumlar Cagi

Upplaga: 2
Författare: Erendiz Atasu
Betyg:
17,62 £
7-14 Dagar
Önskelista
Wishlist
Produktinformation
ISBN: 9789752896666
Åldersgrupp: Vuxen
Sidor: 343
Vikt: 350 g
Produktmått: 14 x 21 x 2 , 4 cm
Bokomslag: Pocketbok
Çocuk polisten kaçıyordu... Meral onu ilk defa görmüştü. Yoksa daha önce görmüş müydü?... Çocuk ona kimi çağrıştırıyordu? Mazi kadının içinde kanadı. Çocuk kurban mıydı, cellat mı? Yaralıydı. Meral bir şey sormadı. Eczanesinin kapısını çocuğun üstüne kapatıp çıkarken, korunaklı hayatının bittiğini ve bambaşka bir hayata adım attığını biliyor muydu?... Bu fedakarlık aşk için mi yapılmıştı? Kadının yanı başında dolaşıp ürpertili tenine dokunamadan akıp geçmiş aşk yıllar sonra yakalanabilir miydi, masumiyetini çoktan yitirmiş bir ülkede? Meral i yönlendiren toplumsal bilinci miydi, bastırılmış teninin son feryatları mı, yoksa tomurcukken soldurulmuş bir aşkın anısı mı? Erendiz Atasü nün yirmi beş yıllık yazarlık ustalığıyla ördüğü Açıkoturumlar Çağı, hiçbir yerde temsil edilemeyen benliklerimizin öyküsü. Atasü romanında, boş laflarla uğuldayan bir toplumda, sevişmekten siyasal muhalefete kadar eylemlerimizin gerçekte neyi temsil ettiğini, ne ifade ettiğini sorguluyor: hepimizin diline takılıp da bir türlü soramadıklarımızı dile getiriyor. Coşkusu, suskunluğu, dehşeti ve kıstırılmışlığıyla 2O. yüzyıl sonu Türkiyesinin, kadın olmanın gücünün ve kırılganlığının farkında bir kalem tarafından çizilmiş, unutulamayacak portresi.
more
Çocuk polisten kaçıyordu... Meral onu ilk defa görmüştü. Yoksa daha önce görmüş müydü?... Çocuk ona kimi çağrıştırıyordu? Mazi kadının içinde kanadı. Çocuk kurban mıydı, cellat mı? Yaralıydı. Meral bir şey sormadı. Eczanesinin kapısını çocuğun üstüne kapatıp çıkarken, korunaklı hayatının bittiğini ve bambaşka bir hayata adım attığını biliyor muydu?... Bu fedakarlık aşk için mi yapılmıştı? Kadının yanı başında dolaşıp ürpertili tenine dokunamadan akıp geçmiş aşk yıllar sonra yakalanabilir miydi, masumiyetini çoktan yitirmiş bir ülkede? Meral i yönlendiren toplumsal bilinci miydi, bastırılmış teninin son feryatları mı, yoksa tomurcukken soldurulmuş bir aşkın anısı mı? Erendiz Atasü nün yirmi beş yıllık yazarlık ustalığıyla ördüğü Açıkoturumlar Çağı, hiçbir yerde temsil edilemeyen benliklerimizin öyküsü. Atasü romanında, boş laflarla uğuldayan bir toplumda, sevişmekten siyasal muhalefete kadar eylemlerimizin gerçekte neyi temsil ettiğini, ne ifade ettiğini sorguluyor: hepimizin diline takılıp da bir türlü soramadıklarımızı dile getiriyor. Coşkusu, suskunluğu, dehşeti ve kıstırılmışlığıyla 2O. yüzyıl sonu Türkiyesinin, kadın olmanın gücünün ve kırılganlığının farkında bir kalem tarafından çizilmiş, unutulamayacak portresi.
more